top of page

Taşı Yere Bırakmanın Vakti Gelmedi mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Onur Şirin
    Onur Şirin
  • 30 Nis
  • 2 dakikada okunur

Kabil, kardeşi Habil’i bir taşla öldürdü. İnsanlık tarihinin ilk cinayeti olarak değil, aynı zamanda ilk kibri, ilk kıskançlığı ve ilk büyük sapması olarak yazıldı tarihe. O taş, yalnızca bir canı değil, insanlığın vicdanını da paramparça etti. Ve o günden bugüne insanlık, o taşın gölgesinde yaşamaya devam etti. İlerlediğini sandı, teknolojiyle zirvelere ulaştı. Oysa sadece taşı cilaladı; amacı hâlâ aynıydı: yenmek, hükmetmek, alt etmek.

 

Bugün elimizdeki taş bir yapay zekâ olabilir. Bir savaş drone’u, bir ekonomik algoritma, bir tweet, bir kararname... Fark etmiyor. Vuran el aynı el. Kibirle sıvanmış bir insan eli.

Teknoloji, insanı yüceltmek için değil; insanı geçmek, onu kontrol etmek, gerekirse yerine geçmek için gelişiyor. Her yeni icat, insanı daha özgür kılmak yerine, daha yönetilebilir hale getiriyor. Ve biz, bu illüzyona “ilerleme” diyoruz.

 

Ancak her ilerleme, beraberinde daha büyük bir eşitsizlik, daha büyük bir yalnızlık ve daha büyük bir otorite getiriyor. Çünkü her örgüt, her sistem, her yapı, sonunda Oligarşinin Tunç Kanunu’na teslim oluyor: Güç birikir, merkezileşir ve yozlaşır. Kibir, sistemin dili haline gelir. Teknoloji, gücün yeni perdesi olur.

 

Bu kaçınılmaz gibi görünen süreç, şiddet sarmalını doğurur. Adaletsizlik, öfkeyi; öfke, şiddeti; şiddet, baskıyı; baskı da yeniden adaletsizliği üretir. Bu döngü kırılmazsa, sistemin kendisi bir şiddet makinesine dönüşür. Eğitimdeki eşitsizlik, yoksulluk politikası, yargının suskunluğu, emeğin değersizliği… Bunların hepsi görünmeyen ama hissedilen şiddet biçimleridir.

 

İşte bu noktada insanlık bir seçimle karşı karşıya:

 

Ya taşı yere bırakacağız,

ya da onunla kendi sonumuzu kazacağız.

 

Belki de ilk defa, taşı vurmak için değil, birine el uzatmak için kaldırmalıyız.

Kardeşimizi yenmek yerine, onunla birlikte yürümeyi öğrenmeliyiz. Teknolojiyi tahakküm için değil, adalet ve merhamet için kullanmalıyız.

 

Zira insanı öldüren taş değildir,

unutulan vicdandır.

 

Taşı yere bırakmanın vakti gelmedi mi?

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
Çapa 1
bottom of page